3 Ocak 2015 Cumartesi




        Öncelikle Kanunda “yetkilendirilmiş tüzel kişiler”denilerek sadece bir tanımlama ile veya” Kanun kapsamında tanımlanan işlemleri yapmak üzere kurulan tüzel kişiler, Genel Müdürlükten yetki belgesi almakla yükümlüdürler. Yetki belgesinin verilmesi, yetkilendirilmiş tüzel kişilerin denetimi, uyarılması, yetki belgesinin askıya alınması ve belgenin iptal edilmesi ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” Sadece bir cümle ile geçiştirilemez. BUNUN HUKUKİ HİÇ BİR DEĞERİ VE ANLAMI YOKTUR.

        Tüzel kişilerin bünyesinde hangi meslek dalında ve kaç kişi çalıştırma gerekliliği, idari bina, kat, büro, şirketleşme vs. gibi zorunluluğu varsa bunların mutlaka önceden duyurulması gerekmektedir.
           Bunların dışında kendi bünyesinde mühendis çalıştıran yani kendi projesini, faaliyet raporlarını bünyesindeki elemanlarına yaptırtan maden firmalarında nasıl bir düzenleme yapılacağı mutlaka önceden belirtilmelidir. Projesini kendi elemanları yapıp kendi kendini kontrol etme yetkisi mantıken verilemeyeceğine göre, burada çalışan mühendislerin hepsinin işine bu firmalar tarafından son mu verilecektir. Yada bu firmalar üretim, satış, proje vs. gibi ayrıştırılarak Tüzel kişi statüsü mü verilecektir(tabiî ki Ticaret Sicil Gazeteleri mevzuata uygunsa ve bu işin ne kadar etik olacağı doğruysa.)
       Burada bu tüzel kişilerin nasıl ve hangi kıstaslara göre değerlendirilip seçilecekleri, seçilen tüzel kişilerin yetki alanları ve sorumlulukları, kaç yıl için seçilecekleri, hangi evrak ve belgelerin imzalanıp verilmesinden sorumlu olacakları, hangi durum ve koşulda verilen yetkinin askıya alınacağı veya iptal edileceği, mutlaka kanunla belirtilmelidir. Ayrıca MİGEM yetkilendirme işinin ayda bir defamı, yılda bir defamı olacağını yada her zaman bu yetkilendirme müracaatlarına açıkmı olacağını Kanunla belirtmelidir. Yoksa yönetmelik ile sürekli oynanır ve her iktidarın bakışına göre değiştirilir.
           Tüzel kişilerin yapacakları belirtilen “faaliyetleri izleme” mutlaka kanunla tanımlanması gereken bir husustur. Yoksa hangi yetkiye dayanarak, hangi sıklıkta ve neyi izleyecekleri ve bu izlemenin “denetim” kapsamında sayılıp sayılamayacağı, varsa, tespit edilen bir aksaklıkta hangi yetkiye dayanarak ne yapabileceklerinin yönetmelikle tanımlanması hukuken uygun değildir.
          Tüzel kişi adayları bünyesinde çalıştırdıkları kişilerin bağlı bulundukları ilgili meslek odaları tarafından ayrı ayrı onay almalarına müteakip(odamız üyesidir, teknik nezaretçilik sertifikası vardır,3 yıl filanca firmada çalışmıştır, vs, vs) TMMOB tarafından önerilerek MİGEM e bildirilmelidir. Böylece meslek ile ilgili faaliyetler içerisinde olup olmadıkları tespit edilebilecektir.
Yetkilendirme, TMMOB ye bağlı ilgili meslek odaları tarafından görevlendirilmiş en az iki kişi ile yine maden işverenlerinin üyelik ile bağlı bulundukları dernekler tarafından görevlendirilmiş kişi ve MİGEM den katılacak bir Daire Başkanından oluşacak siyaseten bağımsız ve tarafsız bir kurul aracılığı ile yapılmalıdır, hatta hukuksal düzenlemeler için Barodan görevli bir avukat bile bu kurulda yer almalıdır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder