Öncelikle Kanunda “yetkilendirilmiş tüzel
kişiler”denilerek sadece bir tanımlama ile veya” Kanun kapsamında tanımlanan işlemleri yapmak
üzere kurulan tüzel kişiler, Genel Müdürlükten yetki belgesi almakla
yükümlüdürler. Yetki belgesinin verilmesi, yetkilendirilmiş tüzel kişilerin
denetimi, uyarılması, yetki belgesinin askıya alınması ve belgenin iptal
edilmesi ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.”
Sadece bir cümle ile geçiştirilemez. BUNUN HUKUKİ HİÇ BİR DEĞERİ VE ANLAMI
YOKTUR.
Tüzel kişilerin bünyesinde hangi meslek
dalında ve kaç kişi çalıştırma gerekliliği, idari bina, kat, büro, şirketleşme vs.
gibi zorunluluğu varsa bunların mutlaka önceden duyurulması gerekmektedir.
Bunların dışında kendi bünyesinde
mühendis çalıştıran yani kendi projesini, faaliyet raporlarını bünyesindeki
elemanlarına yaptırtan maden firmalarında nasıl bir düzenleme yapılacağı
mutlaka önceden belirtilmelidir. Projesini kendi elemanları yapıp kendi kendini
kontrol etme yetkisi mantıken verilemeyeceğine göre, burada çalışan
mühendislerin hepsinin işine bu firmalar tarafından son mu verilecektir. Yada
bu firmalar üretim, satış, proje vs. gibi ayrıştırılarak Tüzel kişi statüsü mü
verilecektir(tabiî ki Ticaret Sicil Gazeteleri mevzuata uygunsa ve bu işin ne
kadar etik olacağı doğruysa.)
Burada bu tüzel kişilerin nasıl ve hangi
kıstaslara göre değerlendirilip seçilecekleri, seçilen tüzel kişilerin yetki
alanları ve sorumlulukları, kaç yıl için seçilecekleri, hangi evrak ve
belgelerin imzalanıp verilmesinden sorumlu olacakları, hangi durum ve koşulda
verilen yetkinin askıya alınacağı veya iptal edileceği, mutlaka kanunla
belirtilmelidir. Ayrıca MİGEM yetkilendirme işinin ayda bir defamı, yılda bir
defamı olacağını yada her zaman bu yetkilendirme müracaatlarına açıkmı
olacağını Kanunla belirtmelidir. Yoksa yönetmelik ile sürekli oynanır ve her
iktidarın bakışına göre değiştirilir.
Tüzel kişilerin yapacakları belirtilen
“faaliyetleri izleme” mutlaka kanunla tanımlanması gereken bir husustur. Yoksa
hangi yetkiye dayanarak, hangi sıklıkta ve neyi izleyecekleri ve bu izlemenin
“denetim” kapsamında sayılıp sayılamayacağı, varsa, tespit edilen bir
aksaklıkta hangi yetkiye dayanarak ne yapabileceklerinin yönetmelikle
tanımlanması hukuken uygun değildir.
Tüzel kişi adayları bünyesinde
çalıştırdıkları kişilerin bağlı bulundukları ilgili meslek odaları tarafından
ayrı ayrı onay almalarına müteakip(odamız üyesidir, teknik nezaretçilik
sertifikası vardır,3 yıl filanca firmada çalışmıştır, vs, vs) TMMOB tarafından
önerilerek MİGEM e bildirilmelidir. Böylece meslek ile ilgili faaliyetler
içerisinde olup olmadıkları tespit edilebilecektir.
Yetkilendirme,
TMMOB ye bağlı ilgili meslek odaları tarafından görevlendirilmiş en az iki kişi
ile yine maden işverenlerinin üyelik ile bağlı bulundukları dernekler
tarafından görevlendirilmiş kişi ve MİGEM den katılacak bir Daire Başkanından oluşacak
siyaseten bağımsız ve tarafsız bir kurul aracılığı ile yapılmalıdır, hatta
hukuksal düzenlemeler için Barodan görevli bir avukat bile bu kurulda yer
almalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder