25 Mart 2015 Çarşamba

YETKİLENDİRİLMİŞ “TESCİLLİ BÜRO”



YETKİLENDİRİLMİŞ “TESCİLLİ BÜRO”

Şimdi kanundaki tanımı bir hatırlayalım;
Yetkilendirilmiş Tüzel Kiler: (Ek: 4/2/2015-6592/2 md.) Genel Müdürlükçe yetkilendirilen, bu Kanun kapsamında Genel Müdürlüğe verilmesi gereken rapor, proje ve her türlü teknik belgeyi hazırlamaya yetkili, şirket hisselerinin yarısından fazlasının sahibinin mühendis olduğu ya da nyesinde nitelik ve nicelikleri yönetmelikle belirlenen mühendisler çalıştıran maden arama ruhsat sahibi veya işletmesi olan tüzel kişiler.
Bugünlerde ortalarda dolaşan bir taslak var doğrumudur değilmidir bilmiyorum ama;

         Bu çocuk zaten ölü doğduğu için ne yaparsanız yapın bunu diriltemezsiniz, yapmaya çalıştığınız şey “yetkilendirilmiş tüzel kişiler” adı altında yetkin kişi aramaya ve/veya yaratmaya çalışmak ise bu iş böyle yapılmaz.
        Yetkin olan kişi İNSAN’dır bir şirket, firma yada kuruluş değildir. Bunlar sadece akredite edilir, yetkilendirilmez onu akredite edende yada sizin tabirinizle “yetkilendirilmiş” yapanda bünyesinde çalıştırdığı yetkin insanlar ile verdiği hizmet ve/veya ürünün bölgesel ve/veya uluslararası standartlara göre kabul edilebilme faktörüdür.
       Yetkin kişi yada kişilerin bünyesel varlığına bakarak yaptığınız “yetkilendirme” yetkin kişi yada kişilerin o birimden ayrılması ile değersizleşir, “yetkilendirilmiş tüzel kişiler” doğduğu gibi soyut bir kavram olarak kalır.
          Kişilerin değil ama verilen hizmet ve/veya ürünün firma yada kurum bazında “yetkilendirilmesi” ise akreditasyondur, oda bu şeklide yapılmaz.
       Kısacası ortada dolaşan taslak doğru ise bununla ne “yetkin kişi” olur ne “akreditasyon” olsa olsa kafanıza göre seçtiğiniz ve  hukuken hiçbir geçerliliği olmayan” Büro Tescili” olur.


23 Mart 2015 Pazartesi

“KANUNA” GEL VATANDAŞ



“KANUNA” GEL VATANDAŞ
          Biliyorum hoş bir başlık değil ama insan kendini zor tutuyor, aslında uzun bir süre yazmak istemedim çünkü bu Kanunun neresine baksam elimle tutamadım, neden ihtiyaç duyuldu, neden acele edildi, neden bariz hatalar yapıldı,25 yıl hizmet verdiğim bir kurumu kendimce anlamaya çabaladım, olmadı olmuyor en iyisi içimi dökmek dedim.

        Şimdi bir vatandaş olarak yorumsuz hatta NO COMMENDS siz soruyorum; madenciler EK DEVLET HAKKI VERECEK Mİ VERMEYECEK Mİ, eğer vereceklerse sorun yok diyeceğim ama bunu söylerseniz de inanmam çünkü 6592 sayılı Kanun bana göre öyle demiyor. Yok, eğer “Ek Devlet Hakkı” vermeyeceklerse kanunun çıkmış olduğu tarihe (04.02.2015)kadar geçen süre için hemde genel olarak üretimin yapılamayacağı kış koşullarıda göz önüne alınarak “Ek Devlet Hakkı”ndan muaf tutulacaklar mı, yoksa Orman İdaresi boğazlarına yapışacak ve 35 günlük te olsa hakkını isteyecek mi, sadece soruyorum. Tabiki 35 gün hesabı yapılırken gün faktörünü mü yoksa daha önce yaptıkları gibi “tama iblağ” mı isteyecekler, sadece soruyorum.
          Sizce nemi demek istiyorum aşağıdaki karşılaştırmalı tabloda da görüleceği üzere kanunun 14.maddesi 5. Fıkrası ikinci bendi iptal edildi ama 9. ve 10. Fıkrası iptal edilmedi. Yani kesin olarak Ek Devlet Hakkı nın alınması hükmü yürürlükten kaldırıldı ama ortada 9. ve 10. fıkrası kaldı. 
        Ben sadece soru “YORUM” .
            Devlet hakkı ve özel idare payı
          Madde 14 – (1)      Devlet hakkı, ocaktan çıkarılan madenin ocak başındaki fiyatından alınır.
(2) Üretilen madenin hammadde olarak kullanılması veya satılması halinde, aynı pazar ortamında madenin işletmelerdeki tüvenan olarak ocak başı satışında uygulanan fiyat, ocak başı satış fiyatıdır. Bu fiyat emsallerinden az olamaz. Emsal fiyatının tespitinde bu maddenin üçüncü fıkrası esas alınır.

(3)      Tüvenan madenin, herhangi bir zenginleştirme işlemine tabi tutulduktan veya bir prosesten geçirildikten sonra satış fiyatının oluştuğu durumlarda,  ocak başı satış fiyatı, madenin ocakta üretiminden ilk satışının yapıldığı aşamaya kadar oluşan nakliye, zenginleştirme ve varsa farklı prosese ait kullanılan tesis ve ekipmanın amortismanı dahil giderler çıkarılarak oluşan fiyattır.

 (4)       Devlet hakkı;
            a) I. Grup ve II. Grup (a) bendi madenler ile mıcır, kaba inşaat, baraj, gölet, liman, yol gibi yapılarda kullanılan her türlü yapı hammaddelerinde ocak başı satış fiyatı boyutlandırılmış ve/veya yıkanmış olarak satılan fiyatı olup, bu madenlerden % 4,
            b) II. Grup (b) bendi madenlerde % 2, ancak bu madenlerin yurt içindeki kendi tesisinde işlenerek uç ürün haline getirilmesi durumunda  % 1,
            c) III. Grup ve V. Grup madenlerde % 4,
            ç) IV. Grup madenlerde % 2,  ancak Altın, Gümüş ve Platin madenlerinde % 4,
            d) VI. Grup madenlerden % 4,



 oranında alınır.
(5)      Ruhsat sahibi tarafından beyan edilen ocak başı satış fiyatı Bakanlık tarafından denetlenir ve eksik beyanlar tamamlattırılır. Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerde yapılacak madencilik faaliyetlerinden Devlet hakkı % 30 fazlasıyla alınır. Devlet hakkı işletme ruhsat harç miktarından az olamaz.
       (6)     IV. Grup (c) bendi madenlerin yurt içinde ve kendi entegre tesisinde kullanılarak metal hale getirilmesi halinde ödenmesi gereken Devlet hakkının % 50’si alınmaz.
       (7)     Yeraltı işletme yöntemi ile üretim yapılması durumunda ödenmesi gereken Devlet hakkının % 50’si alınmaz.
      (8)     Altın, gümüş ve platin madenleri bu madde ile getirilen herhangi bir özel indirimden istifade edemez. Ayrıca, diğer madenlerden bu madde kapsamında belirtilen özel indirimlerden istifade edenler, bu Kanunun 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen teşviklerden yararlanamaz.
      (9)   Bu yerlerin Devlet ormanlarına rastlaması ve Çevre ve Orman Bakanlığınca verilen iznin beş hektarı geçmemesi halinde, fazla alınan Devlet hakkı, Orman Genel Müdürlüğünün ilgili hesabına yatırılır. Ağaçlandırma bedeli dışında başkaca bir bedel alınmaz. Sahanın rehabilite edilerek teslim edilmesinden sonra, talep edilmesi halinde teslim edilen saha kadar aynı şartlarda izin verilir.
     (10)      Bir ruhsat sahasında defaten verilen iznin beş hektarı geçmesi halinde, aşan kısım için orman mevzuatı hükümlerine göre fon bedelleri hariç diğer bedeller alınır. Bu alanlardaki madencilik faaliyetlerinden birinci fıkrada öngörülen % 30 fazla Devlet hakkı alınmaz.
     (11)     Ruhsatın temdit edilmesi durumunda, aynı ruhsat sahası içerisinde Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilen sahanın beş hektarı geçmemesi halinde Devlet hakkı ve ağaçlandırma bedeli, beş hektarı geçmesi halinde beş hektardan fazla olan alan için fon bedelleri hariç orman mevzuatı hükümlerine göre bedel alınır.
     (12)  Ruhsat sahibi tarafından yatırılan Devlet hakkının % 25’i il özel idare payı olarak ruhsatın bulunduğu ilin özel idaresine, % 25’i ruhsatın bulunduğu bölgeyle sınırlı olarak altyapı yatırımlarında kullanılmak üzere, doğrudan ilgili ilçe veya ilçelerin Köylere Hizmet Götürme Birlikleri hesabına, % 50’si de Hazine hesabına yatırılır.


     (13)      Bakanlık, Devlet hakkının, bu Kanun hükümlerine uygun ve doğru bir şekilde hesap ve beyan edilmesine ilişkin tüm hususları, ruhsat sahasının büyüklüğü, maden grubu veya türü, işletme cirosu veya işletmenin kamuya ait olup olmaması hususlarını dikkate alarak, 3568 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde yeminli mali müşavirlerin tasdikine tabi tutabilir. Yeminli mali müşavirler yaptıkları tasdikin doğru olmaması halinde, tasdikin kapsamı ile sınırlı olmak üzere, kaybına uğratılan Devlet hakkından ve kesilecek cezalardan ruhsat sahibi ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Yeminli mali müşavirlerin tasdik raporlarına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak yönetmelikle belirlenir.
    (14)     Devlet hakkı oranlarında, madenin cinsi, üretildiği bölge ve benzeri kriterler gözetilerek Bakanlar Kurulunca en fazla % 25 oranında indirim yapılabilir.

     (15)  Devlet hakkı ve özel idare payı, her yıl haziran ayının son günü mesai bitimine kadar ruhsat sahibi tarafından yatırılır.

      (16)    Kamu kurum ve kuruluşlarınca yol, köprü, baraj, gölet, liman gibi projelerin inşasında kullanılacak yapı ve inşaat hammaddelerinin üretimi için Bakanlıkça ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına izin verilir. Üretim yapılacak yerlerde ruhsatlı alanlar var ise kamu kurumunun ihtiyacı olan üretim madencilik faaliyetlerine engel olmayacak ve kaynak kaybına yol açmayacak şekilde yapılır. Bu izinler çerçevesinde yapılacak üretimden Devlet hakkı alınmaz ve izinler proje süresini aşamaz.




     (17)   Süresinde tahakkuk ettirilmeyen Devlet hakkına, tahakkuk ettirilmesi gereken ayın son gününden tahakkuk ettirildiği tarihe kadar geçen süre için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre hesaplanacak gecikme zammı oranında faiz uygulanır.

Devlet hakkı ve özel idare payı
      Madde 14 – (1)  Devlet hakkı, ocaktan çıkarılan madenin ocak başındaki fiyatından alınır.
             (2) Üretilen madenin hammadde olarak kullanılması veya satılması halinde, aynı pazar ortamında madenin işletmelerdeki tüvenan olarak ocak başı satışında uygulanan fiyat, ocak başı satış fiyatıdır. Madenlerden alınan Devlet hakkına esas olan emsal ocak başı satış fiyatı, bölgeler de dikkate alınarak her madene ait ayrı ayrı, uygulandığı yıl için belirlenerek Genel Müdürlükçe ilan edilir. Ocak başı satış bedeli, ilan edilen emsal fiyattan daha düşük olamaz. Buna ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
(3)      Tüvenan madenin, herhangi bir zenginleştirme işlemine tabi tutulduktan veya bir prosesten geçirildikten sonra satış fiyatının oluştuğu durumlarda,  ocak başı satış fiyatı, madenin ocakta üretiminden ilk satışının yapıldığı aşamaya kadar oluşan nakliye, zenginleştirme ve varsa farklı prosese ait kullanılan tesis ve ekipmanın amortismanı dahil giderler çıkarılarak oluşan fiyattır.
            (4) Devlet hakkı;
            a) I (a) Grubu madenin valilik/il özel idaresince belirlenen ve ilan edilen boyutlandırılmış ve/veya yıkanmış piyasa satış fiyatı üzerinden  %4,
            b) I (b) Grubu madenlerden %4,
             c) II. Grup (a) bendi madenlerden %4, kaba inşaat, baraj, gölet, liman gibi yapılarda kullanılan tüvenan hammadde dışında bu maddedeki Devlet hakkı boyutlandırılmış fiyat üzerinden alınır.
          ç) II. Grup (b) bendi madenlerde doğal taşın özelliklerine ve bulunduğu bölgeye göre ocakta oluşan piyasa satış fiyatı üzerinden %4,
         d) III. Grup kaynak tuzlarında %1, bu grubun diğer madenlerinden %5,
           e) IV. Grup madenlerden; radyoaktif mineraller ve diğer radyoaktif maddelerden %8, altın, gümüş, platin, bakır, kurşun, çinko, krom, alüminyum ve uranyum oksit madenlerinde EK-3’de yer alan tabloya göre, diğerlerinden ise %2,
          f) V. Grup madenlerden %4,
         oranında alınır.
       (5)  Ruhsat sahibi tarafından beyan edilen ocak başı satış fiyatı Bakanlık tarafından denetlenir ve eksik beyanlar tamamlattırılır. İşletme izni olan maden ruhsatlarından her yıl en az ruhsat taban bedeli kadar Devlet hakkı alınır. Ancak, kaynak tuzlalarında alınacak Devlet hakkında bu koşul aranmaz.
        (6)  IV. Grup (c) bendi madenlerin yurt içinde ve kendi entegre tesisinde kullanılarak metal hale getirilmesi halinde ödenmesi gereken Devlet hakkının % 50’si alınmaz.
        (7)   Yeraltı işletme yöntemi ile üretim yapılması durumunda ödenmesi gereken Devlet hakkının % 50’si alınmaz.
        (8) Altın, gümüş ve platin madenleri bu madde ile getirilen herhangi bir özel indirimden istifade edemez. Ayrıca, diğer madenlerden bu madde kapsamında belirtilen özel indirimlerden istifade edenler, bu Kanunun 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen teşviklerden yararlanamaz.
        (9) Bu yerlerin Devlet ormanlarına rastlaması ve Çevre ve Orman Bakanlığınca verilen iznin beş hektarı geçmemesi halinde, fazla alınan Devlet hakkı, Orman Genel Müdürlüğünün ilgili hesabına yatırılır. Ağaçlandırma bedeli dışında başkaca bir bedel alınmaz. Sahanın rehabilite edilerek teslim edilmesinden sonra, talep edilmesi halinde teslim edilen saha kadar aynı şartlarda izin verilir.
       (10)  Bir ruhsat sahasında defaten verilen iznin beş hektarı geçmesi halinde, aşan kısım için orman mevzuatı hükümlerine göre fon bedelleri hariç diğer bedeller alınır. Bu alanlardaki madencilik faaliyetlerinden birinci fıkrada öngörülen % 30 fazla Devlet hakkı alınmaz.
        (11)  Ruhsatın temdit edilmesi durumunda, aynı ruhsat sahası içerisinde Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilen sahanın beş hektarı geçmemesi halinde Devlet hakkı ve ağaçlandırma bedeli, beş hektarı geçmesi halinde beş hektardan fazla olan alan için fon bedelleri hariç orman mevzuatı hükümlerine göre bedel alınır.
       (12)  Ruhsat sahibi tarafından yatırılan Devlet hakkının % 25’i il özel idare payı olarak ruhsatın bulunduğu ilin özel idaresine, % 25’i ruhsatın bulunduğu bölgeyle sınırlı olarak altyapı yatırımlarında kullanılmak üzere, doğrudan ilgili ilçe veya ilçelerin Köylere Hizmet Götürme Birlikleri hesabına, % 50’si de Hazine hesabına yatırılır. Ruhsat sahibi tarafından yatırılan büyükşehir belediyesi olan yerlerde, Devlet hakkının %25’i ruhsatın bulunduğu ilçe kaymakamlığı hesabına, %25’i ruhsatın bulunduğu bölgeyle sınırlı olarak altyapı yatırımlarında kullanılmak üzere ilçe belediyesi hesabına, %50’si de Hazine hesabına yatırılır.
         (13)      Bakanlık, Devlet hakkının, bu Kanun hükümlerine uygun ve doğru bir şekilde hesap ve beyan edilmesine ilişkin tüm hususları, ruhsat sahasının büyüklüğü, maden grubu veya türü, işletme cirosu veya işletmenin kamuya ait olup olmaması hususlarını dikkate alarak, 3568 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde yeminli mali müşavirlerin tasdikine tabi tutabilir. Yeminli mali müşavirler yaptıkları tasdikin doğru olmaması halinde, tasdikin kapsamı ile sınırlı olmak üzere, kaybına uğratılan Devlet hakkından ve kesilecek cezalardan ruhsat sahibi ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Yeminli mali müşavirlerin tasdik raporlarına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak yönetmelikle belirlenir.
        (14) Devlet hakkı oranlarında, madenin cinsi, üretildiği bölge ve benzeri kriterler gözetilerek Bakanlar Kurulunca en fazla % 25 oranında indirim yapılabilir.

        (15)  Devlet hakkı ve özel idare payı, her yıl haziran ayının son günü mesai bitimine kadar ruhsat sahibi tarafından yatırılır.
        (16)  Kamu kurum ve kuruluşlarınca yol, köprü, baraj, gölet, liman gibi projelerin inşasında kullanılacak yapı ve inşaat hammaddelerinin üretimi için Bakanlıkça ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına izin verilir. Üretim yapılacak yerlerde ruhsatlı alanlar var ise kamu kurumunun ihtiyacı olan üretim madencilik faaliyetlerine engel olmayacak ve kaynak kaybına yol açmayacak şekilde yapılır. Bu izinler çerçevesinde yapılacak üretimden Devlet hakkı alınmaz ve izinler proje süresini aşamaz. Ancak, ihale sözleşmelerinde hammaddenin ihaleyi yapan kamu kurum ve kuruluşunca karşılanmayacağı hükmünün bulunması halinde kullanılan hammaddenin ocak başı satış fiyatı üzerinden ihaleyi alandan her yıl Haziran ayı sonuna kadar Devlet hakkı ile aynı grupta bulunan işletme ruhsatlarından alınan ruhsat bedelinin %30’u oranında çevre ile uyum planı çalışmalarını temin etmek üzere her yıl Ocak ayının sonuna kadar teminat alınır. Devlet hakkı ve teminatın eksik yatırılması veya hiç yatırılmaması halinde 20.000 TL idari para cezası verilir ve üç ay içinde tamamlanması istenir. Aksi halde üretim faaliyeti durdurulur.”
       (17)   Süresinde tahakkuk ettirilmeyen Devlet hakkına, tahakkuk ettirilmesi gereken ayın son gününden tahakkuk ettirildiği tarihe kadar geçen süre için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre hesaplanacak gecikme zammı oranında faiz uygulanır.






YÖNETMELİK DE RUHSAT HUKUKLARI

          Hiç şüphesiz 6592 sayılı kanun; meslektaşlarımızın durumu ile sektörde yaratılan belirsizlikleri had safhaya ulaştırmış vaziyettedir. Her anlama gelebilecek şekilde belirsiz kelimeler ve basit tanımlarla geçiştirilmeye çalışılan kanunun, uygulamasında karşılaşılması olası bir takım sorunlar, yönetmelik ile aşılmaya çalışılacaktır.
      Yaratılan en önemli belirsizliklerden bir taneside ”ruhsat grupları” ile oynamak olmuştur. İşin aslı ruhsat hukuklarında bir kargaşa yaratmak isterseniz buna giden en önemli yol, sürekli bu gruplarla oynamaktır.

FARKLI GRUBLARDA OLAN, ANCAK KULLANIM ŞEKLİYLE, AYNI ÖZELLİKLERİ TAŞIYABİLEN MADENLER İLE DAHA ÖNCE AYNI GRUPTA OLUPTA 6592 SAYILI KANUNLA FARKLI GRUPLARA ALINAN VE/VEYA AYNI GRUP İÇERİSİNDE YER DEGİŞİKLİĞİ YAPILAN MADENLERE AİT RUHSATLARIN GRUPLANDIRILMASINDA, GÖZ ÖNÜNE ALINACAK KISTASLAR

1-MÜKTESEPLİĞİ: Üst üste verilmiş olan maden ruhsatlarında, ruhsatlar ve izinler açısından hangi ruhsat ya da iznin öncelikli olup olmadığının mevcut kayıtlarda tespit edilmesi ve bu tespitin yeterli olmadığı durumlarda ise aşağıdaki hususların göz önüne alınması,

2-JEOLOJİK OLUŞUMU: Maden yataklarının cevherin jeolojik oluşumu göz önüne alınarak incelenmesi ve buna göre; mineral türü, tane boyu ve şekli, istenmeyen maddeler ve cevher yataklarının boyutları ve şekli açısından değerlendirilmesi,

3-KULLANIM AMACI: Üretilen madenlerin kullanım amacı şekliyle tesiste ve/veya benzer tesislerde hammadde girdisi olarak kullanılması durumunda;
a-Tesiste ne miktar ve oranda kullanıldığı,
b-Tesis deki uç ürünün kalitesini ne oranda etkilediği,
c-Başka alternatifinin bulunup bulunmadığı,
ç-Hammaddenin vazgeçilemez olup, olmadığının(yerine benzer ve/veya başka bir hammadde ikame edilip edilemeyeceği) değerlendirilmesi,

4-KAYNAK KAYBINA YOL AÇIP AÇMADIĞI: Üretilen madenin emsal piyasadaki pazar durumuna göre;
a- Ürün fiyatları,
b- Birim maliyetleri,
c-Üretimi yapılan tesis ve donanımın verimliliği ile,
ç-Varsa kârlılıkta değişme oranı,
d-Varsa verimlilikte değişme oranı,
e-Varsa fiyat artış oranında değişme yaratıp yaratmadığının göz önüne alınması, gerekmektedir.
     
     Bu kıstaslar ile değerlendirme yapılması durumunda,  yeni grubuna alınacak ruhsatların en azından “ hukuken” doğru yerleştirilmesi sağlanabilecektir.